Büyük Taklid Merci'i Sayın Seyyid Ali Hüseyni Sistani’nin Bürosunun Resmi İnternet Sitesi

Eserleri » Tam İlmihal

Teyemmümü Mubah Kılan İkinci Durum → ← TEYEMMÜM

Teyemmümü Mubah Kılan Birinci Durum:

Teyemmümü Mubah Kılan Birinci Durum:
Abdest veya gusle yetecek kadar suyun temin edilmesinin mümkün olmaması.

638-
İnsan bayındır yerlerde, abdest ve gusül suyu bulmak için ümitsizliğe kapılıncaya kadar aramalıdır. Göçebeler gibi çölde çadırlarda yaşıyorsa hüküm aynıdır. Ama insan çölde yolculuk halinde olursa, yolda ve durak yerlerine yakın olan yerlerde su aramalıdır. Su aradığı yer inişli çıkışlı tepelerden veya yürümeyi güçleştiren ağaçlardan oluşmuşsa ihtiyaten farz olarak eski zamanlarda yayla atılan bir ok atımı mesafesi kadar (yaklaşık 220 m.) dört tarafı aramalıdır. Zemin düz olursa iki ok atımı (yaklaşık 440 m.) dört tarafı aramalıdır.

639-
Dört taraftan bazısı düzlük ve diğer bazısı dereli tepeli olur veya oralardan geçmek zor olursa, düzlük olan tarafta iki ok atımı ve böyle olmayan tarafta ise, bir ok atımı gidilip su aranması gerekir.

640-
Su olmadığı kesin olarak bilinen tarafta, su aramak gerekmez.

641-
Namaz vakti dar olmaz ve su aramak için vakit müsait olursa, su aranması gereken mesafeden biraz uzakta su olduğu kesin olarak bilinir ve herhangi bir engel ve zorluk söz konusu olmazsa, su bulmak amacıyla oraya gidilmelidir. Ancak örfi olarak suyu yok denilecek kadar su uzakta olduğu tahmin edilirse, oraya gidilmesi gerekmez

642-
Bizzat insanın kendisinin su araması gerekmez. Suyu arayan ve güvenilir olan birisinin sözlerine de iktifa edebilir.

643-
Eğer kendi yolculuk eşyasının içinde, evde veya kâfilede su olduğuna ihtimal verirse, suyun olmadığından emin oluncaya veya bulunmasından ümitsizliğe düşünceye kadar araması gerekir. Ama önceden su olmadığı bilinir ve sonradan suyun olabileceğine ihtimal verilirse, bu durumda aramak gerekmez.

644-
Namaz vakti girmeden su arar; ancak bulamaz ve namaz vakti girinceye kadar orada kalırsa, su bulacağına ihtimal verirse yeniden su bulmak için gitmesi ihtiyaten müstehaptır.

645-
Namaz vakti girdikten sonra su aramaya koyulur ve su bulamazsa ve öbür namaz vaktine kadar orada kalırsa, su bulacağına ihtimal verirse yeniden su bulmak için gitmesi ihtiyaten müstehaptır.

646-
Namaz vakti dar olur veya hırsız ve yırtıcı hayvan korkusu olur, ya da suya ulaşması genellikle tahammül edilemeyecek kadar zor olursa aramak vacip değildir.

647-
Namaz vakti dar oluncaya dek su aramaya gitmezse, gittiği taktirde su bulacak idiyse, günah işlemiş olur; ama teyemmümle kıldığı namaz sahihtir.

648-
Su bulamayacağından emin olan bir kimse, su aramaz ve teyemmümle namaz kılar; ancak namazdan sonra aradığı takdirde su bulunacağını anlarsa, ihtiyat gereği abdest almalı, namazı yeniden kılmalıdır.

649-
Su arayıp bulamaz, bulma ümidi de kalmaz ve teyemmümle namazı kıldıktan sonra aradığı yerde suyun olduğunu anlarsa kıldığı namaz sahihtir.

650-
Namaz vaktinin dar olduğuna inanarak su aramadan teyemmümle namazını kılar, namazdan sonra vakit bitmeden su arayacak vakti olduğunu anlarsa, farz ihtiyata göre yeniden namazını kılmalıdır.

651-
Namaz vaktinden önce abdestli olur ve abdestini bozduğu takdirde su bulamayacağını veya abdest alamayacağını bilirse; ister vakit girmeden önce olsun veya sonra abdestini koruyabilirse, vacip ihtiyata göre onu bozmamalıdır. Ama gusül alamayacağını bilse dahi eşiyle ilişkiye girebilir.

652-
Yalnızca abdest veya guslüne yetecek kadar suyu olan kimse onu döktüğünde su bulamayacağını bilirse ve namaz vakti de girmişse, suyu dökmek haramdır. Hatta farz ihtiyat gereği namaz vakti girmeden de suyu dökmemelidir.

653-
Su bulamayacağını bildiği halde abdestini bozar veya suyunu dökerse günah işlemiş olur ve teyemmümle kıldığı namaz sahihtir. Ancak müstehap ihtiyat gereği, namazı kaza etmelidir.
Teyemmümü Mubah Kılan İkinci Durum → ← TEYEMMÜM
العربية فارسی اردو English Azərbaycan Türkçe Français